Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, dünyada değişen enerji jeopolitiği, Türkiye’nin konumu ve nükleer enerji gibi konuları değerlendirdi.
Birol, 2025 itibarıyla birçok ülkede yeni LNG tesislerinin devreye alınmasıyla doğal gaz piyasalarında bugüne kadar görülmemiş güçlü bir LNG artışının yaşanacağının altını çizerek, “Türkiye, 2025’te başlayacak yeni LNG dalgasını en iyi şekilde kullanmalı. Birincisi, anlaşmaları bu veriler ışığında yapması lazım. 2025’ten sonra alıcı ülkelerin eli güçlenecek. Bu nedenle anlaşmaların da buna göre yapılması gerekebilir. Türkiye’nin, mevcut kontratlarda da bazı iyileştirilmeler için bu dönemde masaya oturması gerekebilir” diye konuştu.
Bu dönemde satıcıların güçlü olduğu bir piyasadan alıcıların güçlendiği bir piyasaya geçileceğini vurgulayan Birol, piyasalarda oluşacak gaz miktarının bazı dengelerin yeniden tanımlanmasına neden olabileceğini kaydetti.
“NÜKLEER, TÜRKİYE İÇİN OLMAZSA OLMAZ”
Birol, Türkiye’nin güçlü doğal gaz altyapısına da dikkati çekerek, “Türkiye mevcut olanaklarıyla daha fazla gaz ithal ederek bunu Avrupa’ya ihraç etme altyapısına sahip. Bunu da en iyi şekilde kullanabilir. 2025’ten itibaren LNG’de yeni bir sayfa açılıyor. Bundan umarım Türkiye gibi gaz ithalatçısı ülkeler en iyi şekilde faydalanabilirler” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin nükleer enerji yatırımları ve hedeflerine değinen Birol, “Nükleerin Türkiye için olmazsa olmaz bir teknoloji olduğunu düşünüyorum. Türkiye, Akkuyu’ya ilave olarak başka nükleer santraller yapacaksa bunu da destekliyorum” dedi.
KIZILDENİZ’İN ETKİSİ KISITLI KALDI
Birol, Kızıldeniz’de artan bölgesel riskler nedeniyle oluşan uluslararası lojistik aksamalarına da değinerek, “Denizdeki petrol ticaretinin yüzde 10’u, LNG ticaretinin ise yüzde 9’u Kızıldeniz’den yapılıyor. Bu nedenle etkisi şimdilik kısıtlı kaldı. Tahminlerimize göre, Kızıldeniz yerine Güney Afrika’dan dolaşıldığında nakliyede iki haftalık bir uzama oluyor. Bu da maliyet artışına neden oluyor. Bu artış petrol fiyatlarında 1-2 dolar civarında oldu” değerlendirmesinde bulundu.
Kızıldeniz’deki mevcut durumun devam etmesi ve bölgeye daha fazla yayılmasının ciddi sonuçlar doğurabileceğini dile getiren Birol, “Bölge esas itibarıyla dünya petrol ticaretinin 3’te 1’ini tek başına yapıyor. Şimdilik fiyat artışı belirli bir seviyede kaldı ama tüm bölgenin etkilendiği bir durumda ciddi sonuçlar doğurabilir” ifadelerini kullandı.