Bakan Uraloğlu gerçekleştirdiği basın açıklamasında, “Otonom araçların optimum düzeyde çalışabilmesi için onlara uygun olarak yolların da akıllı ulaşım sistemleriyle donatılmış akıllı yollar olması gerekiyor. Bu kapsamda tüm ulaşım modlarında mevcut yol kapasitelerini etkin kullanarak; seyahat sürelerini azaltmak, trafik güvenliğini arttırmak ve enerji verimliliği sağlayarak ülke ekonomisine katkı sağlamak için akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırıyoruz.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, otoyol kullanıcılarının güvenliğinin sağlanması amacıyla tamamen Akıllı Ulaşım Sistemleri teknolojisi ile donatılmış Yavuz Sultan Selim Köprüsü Kuzey Çevre Otoyolu’nda şehir dışı lojistik merkezleri arasında sürücüsüz lojistiğe imkân tanıyacak Ford Trucks’ın Seviye-4 Otoyol Pilotu Teknolojisine sahip otonom kamyonunun test sürüşünü gerçekleştirdi. Bakan Uraloğlu, hem kamyonun otonom sürüş performansını hem de akıllı ulaşım sistemleriyle donanmış olan trafiğe kapalı olan bu alanın otonom araçlarla olan uyumunu gözlemlediklerini söyledi.
“YERLİ VE MİLLİ ARACIMIZ TOGG’U FOSİL YAKITLI MOTORLAR OLMADAN SADECE ELEKTRİKLİ OLARAK ÜRETİYORUZ”
Bakan Uraloğlu, araç sayısının hızla artmasıyla birlikte oluşan trafik sıkışıklığı ve artan karbon emisyonuyla oluşan çevre bilincinin otomotiv üreticilerini yeni arayışlara ittiğini kaydederek, “Akıllı ulaşım sistemleri ile başlayan bu süreç otonom araç teknolojileriyle devam etmektedir. Daha çevreci teknolojiler üzerine araştırmalar da hız kazanmıştır. Bilindiği üzere, Avrupa Birliği’nin 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi bulunmakta ve 2035 yılından itibaren benzinli ve dizel araç satışlarının yasaklanması planlanmaktadır. Ülkemizin de Paris Antlaşması’na taraf olması ile birlikte 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Kalkınması Politikası doğrultusunda kısa, orta ve uzun vadeli stratejik hedef ve eylemlerimiz için çalışmalar başlamıştır.” dedi. Elektrikli ve otonom teknolojilerle donatılmaya başlanan akıllı araçların kullanılmaya başlandığını kaydeden Uraloğlu, 2035’te her iki araçtan birinin elektrikli olacağının öngörüldüğünü belirterek, “Bu noktada bizler de ülkemizin ürettiği yerli ve milli aracımız TOGG’u fosil yakıtlı motorlar olmadan sadece elektrikli olarak üretiyoruz. Artık elektrikli ve otonom araçlar hayatımızın bir gerçeği… Bu gerçekten hareketle tüm yatırımlarımızın odağına mobilite, dijitalleşme ve çevreye duyarlılığı yerleştiriyoruz. Çünkü otonom araçların optimum düzeyde çalışabilmesi için onlara uygun olarak yolların da akıllı ulaşım sistemleriyle donatılmış akıllı yollar olması gerekiyor. Böylece Otonom Araç Motivasyonlarında lojistik firmalarına toplamda yüzde 40’lara varan tasarruf sağlanarak tüketiciye yansıtılacak maliyetler de azalıyor.” diye konuştu.
“ARAÇLARIN BİRBİRLERİ VE ÇEVRELERİYLE VERİ TRANSFERİ SAĞLADIĞI OTONOM SÜRÜŞ SİSTEMLERİ İÇİN MEVZUAT OLUŞTURUYORUZ”
Bakan Uraloğlu, tüm ulaşım modlarında mevcut yol kapasitelerini etkin kullanarak; seyahat sürelerini azaltmak, trafik güvenliğini arttırmak ve enerji verimliliği sağlayarak ülke ekonomisine katkı sağlamak için akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırdıklarını belirterek, “Araçların birbirleri ve çevreleriyle veri transferi sağladığı otonom sürüş sistemleri için de mevzuat oluşturuyoruz. Projelerimizi teknolojideki gelişme ve güncel trendleri dikkate alarak gerçekleştiriyoruz. Son yıllarda inşa ettiğimiz; İstanbul-İzmir Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu, Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu, Ankara-Niğde Otoyolu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü ve 1915 Çanakkale Köprüsü gibi dev projelerimizi zaten ulaşımda aklın yolu dediğimiz akıllı ulaşım sistemleri ile donatarak hizmete sunduk.” ifadelerini kullandı.
Bakan Uraloğlu, Kuzey Çevre Otoyolu’nda, 46 adet değişken mesajlı işaret levhası, 220 adet trafik hizmetleri sistemi, 211 adet kapalı devre televizyon CCTV kamerası, 175 adet olay algılama kamerası, 37 adet trafik sensör sistemi, 118 adet YSS Köprüsü yapı sağlığı izleme sensörü, 126 adet S.O.S yardım telefonu, 12 meteoroloji istasyonu bulunduğunu belirtti. Uraloğlu, “Son teknolojik akıllı ulaşım sistemleriyle donattığımız trafiğe kapalı olan bu alanımız; otonom teknolojileri üzerine AR-GE çalışmaları yapan teknoloji ve otomotiv şirketleri için çok önemli bir test merkezine de dönüşmüştür.” şeklinde konuştu.
SERBEST GEÇİŞ SİSTEMİ ÜLKE GENELİNDE UYGULANACAK
Türkiye’nin Akıllı Ulaşım Sistemleriyle tanışmasının ilk olarak elektronik ücret ödeme sistemleriyle başladığını anımsatan Uraloğlu, “Türkiye karayolu ağında, otoyol ve köprülerde ilk olarak 1999 yılında OGS uygulanmaya başladı. Daha sonra ise sürücülerin yanlarında taşıyabilecekleri elektronik kartlar ile ödeme yapılması sağlanan Kartlı Geçiş Sistemi devreye alındı. 1 Şubat 2013 tarihinden itibaren ise KGS tamamen kaldırılarak HGS yeni Hızlı Geçiş Sistemi uygulaması başladı.” diye konuştu. Günümüzde herkes için en önemli şeyin zaman olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, “Günümüz insanı zamanın; geri döndürülmesi, depolanması ve durdurulması mümkün olmayan kıt bir kaynak olduğunu biliyor. Onun için şimdi yollarımızdaki gişe geçişlerinde serbest geçiş sistemini de geliştirdik. En kısa zamanda tüm ülke genelinde uygulayacağız.” dedi. Akıllı ulaşım sistemlerindeki en modern ve son teknolojilerin kullanılmaya başlandığı en büyük adımların Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde Akıllı Ulaşım Sistemleri Merkezlerinin kurulmasıyla atıldığını ifade eden Uraloğlu, “Şu anda daha önceleri inşa edilen mevcut karayolu ağlarımızı da önem ve ihtiyaç sıralamasına göre akıllı ve otonom teknolojilerle donatmaya devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.
“TOPLAM 15 BİN KİLOMETRE KARAYOLU AĞINA FİBER KABLO TESİS EDİLMESİ PLANLANIYOR”
Akıllı Ulaşım Sistemleri bileşenleri olan meteorolojik bilgi istasyonları, kameralar ve olay algılama uygulamaları sayesinde hava olayları, çevre şartları ve olası kazalar gibi değişkenlerin etkilerini anında tespit ettiklerini kaydeden Uraloğlu, sinyalizasyon sistemleri, değişken mesaj işaretleri, radyo yayınları ve mobil bilgi uygulamaları ile tüm sürücüleri yol durumlarına dair anlık bilgilendirebildiklerini söyledi. Uraloğlu, “Bu kapsamda ülke genelindeki otoyol, devlet ve il yolları üzerinde; 2 bin 990 adet sinyalizasyon, 5 bin 152 adet kamera, 149 adet Meteoroloji İstasyonu, 710 adet Değişken Mesaj İşareti, bin 120 adet Değişken Trafik İşareti, 209 adet hız tespit ve uyarı radarı ve bin 723 adet ışıklı uyarı ve güvenlik cihazı bulunuyor.” dedi. Bu cihazların aktif ve verimli kullanılması için internet alt yapısının çok önemli olduğunu belirten Uraloğlu, Türkiye’deki karayollarında bulunan fiber optik kablo haberleşme altyapısı uzunluğunun 7 bin 676 kilometreye ulaştığını bildirerek “Bu kapsamda yollarımıza toplam 15 bin kilometre karayolu ağına fiber kablo tesis edilmesi planlanmakta ve çalışmalar da aşama aşama devam etmektedir.” şeklinde konuştu.
“K-AUS VE AUS SİSTEMLERİN KURULACAĞI ANTALYA İLE İSTANBUL’DA FİBER VE ENERJİ ALTYAPI KURULUMLARINI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”
Karayolları Genel Müdürlüğü, TÜRKSAT ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi’nin ortak çalışmasıyla; Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemlerine Yönelik Merkezi Yazılım Platformu Geliştirilmesi Projesi’ni de hayata geçirdiklerini de anımsatan Uraloğlu, “Proje kapsamında oluşturulacak Merkezi Yazılımı tamamlandıktan sonra tüm Karayolları Bölge Müdürlüklerinde kullanacağız. Proje kapsamındaki pilot bölgelerden biri olan Karayolları İstanbul Bölge Müdürlüğü’ndeki Hasdal-İstanbul Havalimanı arasındaki 30 kilometrelik kesimde Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemleri Test ve Uygulama Koridoru kuruyoruz. AUS Sistemlerinden elde edilen veriler araç içi ünitelere iletilecek, araç-araç, araç-altyapı haberleşmesi sağlanarak trafiğin etkin ve verimli kullanılması sağlanacak. Yol durumu hakkında elde edilen güncel bilgiler ile Akıllı Ulaşım Sistemleri Merkezleri üzerinden sürücüler anlık olarak bilgilendirilebilecek. Ayrıca gelişen teknolojilerle birlikte 5G gibi yeni haberleşme altyapılarının da testlerinin bu koridorda yapılmasını öngörüyoruz.” dedi. Projeyle ulusal bir AUS mimarisi ve yazılımı geliştirdiklerini de ifade eden Uraloğlu, “Akıllı Ulaşım Sistemlerinin ve Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemlerini tek bir merkezi yazılım çatısı altında toplayarak AUS standardizasyonunu sağlayacağız. Ayrıca proje kapsamında K-AUS ve AUS Sistemlerin kurulacağı Antalya ile İstanbul’da Fiber ve Enerji altyapı kurulumlarını da gerçekleştireceğiz. Proje yazılım altyapısının tamamlanmasını ve saha kurulumunu 2025 yılında, projemizi de 2026 yılı içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Gerçekleştirilen test sürüşünün otonom taşımacılığın gelişmesi açısından önemli bir temel teşkil edeceğini ifade eden Bakan Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti:
“Ülkemizde bir ilk olan bu projenin, Türkiye’de otonom araç geliştirme faaliyetlerine de öncülük edeceğine inanıyorum. Bu testlerin yapılmasına imkan veren Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu İşletmesi İCA’ya da ayrıca teşekkür ediyorum. Burada geliştirilen bilgi birikimi ve edinilen tecrübenin şimdiden Ford Otosan başta olmak üzere tüm proje paydaşlarına hayırlı olmasını temenni ediyor, başarılarının devamını diliyorum.”
SÜRÜCÜSÜZ ARAÇLAR 2025 YILININ İLK ÇEYREĞİNDE CANLI TRAFİKTE DENEYİMLENECEK
Basın açıklamasının ardından direksiyon başına geçerek otonom kamyonun test sürüşünü gerçekleştiren Bakan Uraloğlu, sürüşün minimum müdahale ile gerçekleştiğini kaydederek, “Şoförlüğe ihtiyaç yok bu araçta, biz de deneyimledik. Sollama senaryosu vardı. Araç kendi kendine öndeki araca yaklaştığı için sollama yapmaya çalıştı; ama aynı anda arkamızdan gelen bir araç da sollama yapmaya çalıştığı için araç otomatikman hızını yavaşlatarak tekrar kendi şeridine döndü, ondan sonra takip ettik. Bu araçtaki bütün kameralarla, sistemlerle beraber algıladı ve bizi emniyetle durdu. Sürüşümüzü başarıyla test etmiş olduk.” dedi. Uraloğlu, bir sonraki adımın Seviye-5 olduğunu kaydederek, tamamen araçların tamamen sürücüye ihtiyaç duymadan hareket edebileceğini de vurgulayarak, “Şu anda zaten hiçbir müdahalemiz olmadı. Mesela U-dönüşlerini biz yaptık, niye biz yaptık? Sisteme yüklenmedi istersek onu da yükleriz, yolu tanıtabiliriz.” dedi. Yasal altyapıyla ilgili de çalışmalar yapıldığını kaydeden Uraloğlu, “Şu anda ancak trafiğe kapalı yerde bunu yapıyoruz. Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde bir yasal düzenlemeyle trafiğin daha disipline ve daha az yoğun olduğu yerde muhtemelen canlı trafikte denemelere başlayacağız. Bunun altyapısını da hukuki altyapısını da oluşturmaya başladık.” şeklinde konuştu.