Alican Uludağ
Eski asker Nuri Gökhan Bozkır, son 18 yıldır Türkiye’nin gündeminden düşmüyor. Kamuoyunda “sauna çetesi” olarak bilinen suç örgütüyle ilgili davadan hükümlü olan Bozkır, IŞİD’e patlayıcı malzeme sevkiyatı yapmaktan da suçlu bulundu. Necip Hablemitoğlu cinayeti davasında da hâlâ yargılanıyor.
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Necip Hablemitoğlu’nun 18 Aralık 2002’de öldürülmesiyle ilgili davada tutuklu yargılanırken tahliye edilen ancak bu süreçte Şanlıurfa’daki “soğan tırı” davasında 21 yıl hapis cezası alınca kaçan Nuri Gökhan Bozkır, yedi ay sonra yeniden yakalandı. Emniyet Genel Müdürlüğü, Bozkır’ın 2 Ocak’ta Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün ortak operasyonunda yakalandığını duyurdu.
Bir yüzbaşı iken adı suçlamalarla anılan bir isme dönüşen Nuri Gökhan Bozkır kimdir?
Görevdeyken sauna çetesinden çıktı
Balıkesir’de 1974 yılında Bozkır, ilk ve ortaöğrenimini Ankara’da tamamladı. Kara Harp Okulu’nu 1992 yılında kazanan Bozkır, 1996 yılında mezun oldu. Subay ve komando eğitimlerini tamamlayan Bozkır, 1997 yılında Özel Kuvvetler Komutanlığı’na seçildi. 2006 yılına kadar burada TİM Komutan Yardımcılığı ve TİM Komutanlığı’na kadar yükseldi. Ancak Bozkır, asker kariyerinden çok karıştığı olaylarla gündeme geldi.
Türkiye, Nuri Gökhan Bozkır adını ilk kez 2006 yılında düzenlenen “Küre Operasyonu” ile duydu. Dönemin Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı, Ankara’da bir saunayı gasp ederek buraya yerleştirdikleri gizli kamerayla bakan, bürokrat, siyasetçi ve iş insanlarına şantaj yaptığı iddiasıyla çeteye operasyon yaptı. Bu suç örgütü, kamuoyunda eylemlerinden aldığı isimle sauna çetesi olarak anıldı. 18 kişiye açılan davada çete üyesi olmakla suçlananlar arasında Bozkır’ın yanı sıra sanatçı İbrahim Tatlıses, eski Emniyet Genel Müdür Yarımcısı Ertuğrul Çakır ile emekli asker, polis ve istihbaratçılar yer aldı. Çetenin liderliğini ise Kasım Zengin yapıyordu. O tarihte Yüzbaşı olan Bozkır da bu operasyonda gözaltına alındı.
Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla TSK’dan ihraç edilen Bozkır, dava kapsamında 17 ay boyunca Mamak Askeri Cezaevi ve Sincan Cezaevi’nde kaldı. Bu davada 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan 2009 yılında iki aylığına yeniden cezaevine girdi.
Kendi ifadesine göre, 2010 yılında tahliye olduktan sonra Güneydoğu Gazisi bir arkadaşının Kırıkkale’deki kum ocağında çalıştı, daha sonra Kızılay AVM’de fast-food restoran açtı. Bir yıl içinde bu restoranı kapattı. Bozkır, 2012-2014 yıllarında çeşitli işlerde çalıştı.
IŞİD’e soğan tırlarında patlayıcı madde
Ancak Suriye iç savaşıyla birlikte Nuri Gökhan Bozkır, yeniden “sahneye” çıktı. Emniyet ifadesinde “2014 yılından sonra Suriye’de hizmet veren firmalara sağlık, temel gıda, temizlik ve araç temin işleri yaptım” dedi. Ancak Bozkır’ın işi ifadesinde anlattığı gibi değildi. Aslında Suriye’de IŞİD’e patlayıcı madde sevkiyatı yapıyordu.
9 Eylül 2015’de ihbar üzerine Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde durdurulan soğan yüklü bir tırda Suriye’ye götürülmek üzere patlayıcı madde yapımında kullanılan malzeme ve kablolar ele geçirildi. Bu malzemeler ise Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinden yüklenmişti. Bu olay nedeniyle Bozkır’ın aralarında bulunduğu dokuz kişi hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma”, “silahlı terör örgütlerine silah sağlama”, “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme” suçlarından dava açıldı. İddianamede bu patlayıcı madde yapımında kullanılan malzemelerin IŞİD’e götürüldüğü belirtiliyordu.
Davanın sanıkları arasında Üsteğmen Ahmet Yasin Güneş de yer aldı. Tır şoförlüğünü yapan Yalçın Kaya, 10 Eylül 2015 tarihli ifadesinde şunları kaydetmişti:
“Tırın dorsesinde ele geçen malzemelerin yolculuk yaptığımız esnada Gökhan ve Doğan isimli şahısların Şanlıurfa ili Akçakele ilçesindeki İsmail isimli şahsa teslim edileceğini söylediler. Ancak ben bu İsmail isimli şahsı tanımıyorum. Bu şahsa ne amaçla da teslim edileceğini bana söylemediklerinden dolayı ben de bilmiyorum. İsmail isimli şahıs ile herhangi bir ilişki ve irtibatım yoktur. Ancak Afyon ili Dinar ilçesinde depoda malzemeyi yüklediğimiz sırada Nuri Gökhan, Mehmet, Bülent ve Doğan aralarında konuşurken malzemenin Kilis ilinden IŞİD’e götürülmesi sırasında TIR’ların dikkat çektiği ve yakalandığı, bu nedenle Şanlıurfa ili Akçakale ilçesindeki bir depoya indirilip küçük araçlar ile Kilis ilinden IŞİD’e gönderilmesinin daha iyi olacağını duydum.”
Bu olayın ardından Bozkır hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Ancak Nuri Gökhan Bozkır, bu dava sürecinde firar ederek Ukrayna’ya kaçtı. Necip Hablemitoğlu soruşturması kapsamında Türkiye’ye getirilen ve bir süre tutuklu kalan Bozkır, Kilis’te Mayıs 2023 tarihinde sona eren “soğan tırı” davasında 21 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bozkır, bu tarihten sonra bir kez daha kayıplara karıştı.
Hablemitoğlu cinayetinde itirafçı oldu
Nuri Gökhan Bozkır, son dönemde ise Necip Hablemitoğlu cinayetiyle gündemin üst sıralarına çıktı. Eski Yüzbaşı Bozkır, Ukrayna’dayken raftan indirilen Necip Hablemitoğlu cinayeti soruşturması kapsamında şüpheli oldu. Bozkır, uzun süre Ukrayna’dan getirilemedi ve bu ülkede ev hapsine alındı. Ancak devreye giren MİT, 26 Aralık 2021’de Bozkır’ı Türkiye’ye getirdi. Ancak Bozkır, mahkeme ifadesinde 20 gün boyunca MİT’e ait bir yerde tutulduğunu ve işkence gördüğünü öne sürdü.
Nuri Bozkır, savcılık ifadesinde ise “itirafçı” oldu ve eski Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli Levent Göktaş ve ekibini suçladı. Bu ifadeler üzerine, arasında emekli Albay Levent Göktaş’ın arasında bulunduğu 10 kişiye dava açıldı. Davanın bir numaralı sanığı ise Fethullah Gülen oldu. İddianamede, Bozkır’ın Hablemitoğlu’nun öldürüldüğü yerde keşif yaptığı iddia edildi. Ancak Bozkır, mahkeme aşamasında bütün itiraflarından geri adım attı ve kendisini gazeteci Zihni Çakır’ın yönlendirdiğini öne sürdü.
Hablemitoğlu davası, bütün sanıkların tutuksuz yargılandığı bir şekilde Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Mahkemenin, Bozkır’ın ifadelerini “delil” olarak kabul edip sanıkları cezalandırıp cezalandırmayacağı ise şimdilik bilinmiyor.
YAZI DİZİSİNİN BİRİNCİ BÖLÜMÜ | Hablemitoğlu Dosyası | Açılmasına katkı sağladığı altın madenine mücadele ettiği Gülen cemaati nasıl hâkim oldu, ABD ne için devreye girdi, suikast öncesinde ve sonrasında neler yaşandı?
YAZI DİZİSİNİN İKİNCİ BÖLÜMÜ | Hablemitoğlu Dosyası | Hablemitoğlu’na ‘MİT’ suçlaması, var olmayan ‘altın’ belgesi ve varlığı kanıtlanamayan kurye profesör
YAZI DİZİSİNİN ÜÇÜNCÜ BÖLÜMÜ | Hablemitoğlu Dosyası: İfadelerde cinayetle suçlanan eski Özel Kuvvetler Komutanlığı mensupları hakkında yıllarca işlem yapılmadı!
YAZI DİZİSİNİN DÖRDÜNCÜ BÖLÜMÜ | Hablemitoğlu Dosyası | Eski ÖKK subayı Nuri Gökhan Bozkır: 2015’te dönemin İstanbul Başsavcısı İrfan Fidan’a bildiklerimi anlatmama rağmen resmi ifadem alınmadı!
YAZI DİZİSİNİN BEŞİNCİ BÖLÜMÜ | Hablemitoğlu Dosyası: Sedat Peker neden ‘Başıma gelmeyen kalmadı’ diye ifade verdi, soruşturma 13 yıl boyunca nasıl savsaklandı, MİT Hablemitoğlu’nu hangi konuda uyardı?
YAZI DİZİSİNİN ALTINCI BÖLÜMÜ – Hablemitoğlu Dosyası | 2015 yılında verilen ifadede açıklanan isimler yedi yıl boyunca korundu: ÖKK’daki herkes ÖKK’daki katili biliyordu!