Prof. Dr. Baş: Bilim, “Miden yüzde 80 dolduğunda sofradan kalk” diyor

Obezite ve Sağlık Üzerine Prof. Dr. Murat Baş Açıklamaları

Günümüzde dünya genelinde zengin ya da fakir bütün ülkelerde obezitenin hızla arttığına dikkat çeken Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Baş, sağlıklı ve uzun yaşamanın şifresinin “az yemek” olduğunu vurgulayarak, “Bizim dinimizde ve kültürümüzde sofradan aç kalkmak var. Bilim de miden yüzde 80 dolduğunda sofradan kalk diyor,” ifadesini kullandı.

Türkiye gazetesinden Ziyneti Kocabıyık’ın haberine göre Prof. Dr. Baş, Türkiye’nin Avrupa’nın en hızlı obezite artışı yaşayan ülkelerinden biri olduğuna işaret ederek, “1974 yılında yüzde 15 olan obezite oranımız bugün yüzde 31-32 civarında. Her beş çocuktan biri obez ya da şişman. Bunlar geleceğin obez bireylerini oluşturuyor,” şeklinde konuştu.

“Çok yemek yaşlanmayı hızlandırır ve ömrü kısaltır”

Özellikle 45-50’li yaşlarda yeme alışkanlıklarının gözden geçirilmesi gerektiğine değinen Prof. Dr. Baş, “Modern bilim aşırı yeme ile obezitenin kanser, kalp ve damar hastalıkları, diyabetle ilişkisini net bir şekilde göstermiştir. Fazla yemek tüketimi, vücudu hastalandırır, yaşlanmayı hızlandırır ve ömrü kısaltan birçok mekanizmayı tetikler. Bu süreci tersine çevirmek için günlük enerji alımını azaltmak önemlidir,” ifadelerini kullandı.

Açlık taklit eden diyetin kalp ve damar hastalıkları, diyabet ve kanser gelişimini azalttığına, beyin sağlığını ve kas gelişimini artırdığına, uyku düzenini ve ruh halini iyileştirdiğine dair bilimsel araştırmaların olduğunu belirten Prof. Dr. Baş, “Bu beslenme tarzı üzerine 100’den fazla bilimsel çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalardan biri, yılda üç periyot açlık taklit eden beslenmenin biyolojik yaşta 2,5 yıl gençleştirdiğini göstermiştir. Diyabet ve prediyabet hastalarıyla yapılan bir diğer çalışma, hastaların ilaç kullanımını azalttığını, insülin direncinde azalma olduğunu ve 10 kilogramlık bir kilo kaybına rağmen kas kütlesinin azalmadığını ortaya çıkarmıştır,” şeklinde konuştu.

(Türkiye gazetesi)


“Marmara Denizi’ni kurtarmak için 1 milyar dolar gerekiyor” – Prof. Dr. Bayram Öztürk anlatıyor

Related Posts

Japon usulü yürüyüş! Tüm dünya bu yöntemi deniyor, sosyal medyada yer yerinden oynadı

Fitness çılgınlıklarının sosyal medyayı çepeçevre sardığı bu günlerde son zamanların en popüler konusu ‘Japon yürüyüşü’ oldu. Kolay, hızlı ve kan basıncını düşürmeyi vaat eden bu yöntem düzenli bir şekilde uygulanırsa hızlı sonuç veriyor. Peki nedir bu Japon yürüyüşü?

Bilim insanlarından ilginç tespit: Cinsiyete göre farklılık gösteriyor!

İngiltere’deki araştırmalar, melanom cilt kanserinin kadın ve erkeklerde kıyafet tercihi, beden yapısı ve saç şekli gibi faktörlere bağlı olarak farklı vücut bölgelerinde yaygınlaştığını ortaya koydu.

Obeziteyle mücadelede kamusal değil, ticari motivasyon mu var?

Sağlık Bakanlığı’nın 81 ilde başlattığı obezite taramasının, kilo verdirici pahalı iğnelerin piyasaya sürülmesiyle aynı döneme denk gelmesi “Obeziteyle mücadelede kamusal değil, ticari motivasyon mu var?” sorularına neden oldu.

Alerjiyle karışan Covid-19 belirtilerine dikkat!

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, Mayıs ayında artan sıcaklıklar ve çevresel faktörlerle birlikte hem alerjik hem de viral hastalıkların yaygınlaştığını belirterek, özellikle alerjik astım ve rinit gibi rahatsızlıkların belirtilerinin Covid-19 gibi viral enfeksiyonlarla karışabileceğine dikkat çekti.

Uzmanı uyardı: Bulduğunuz çözümle oyalanmanız tanıyı geciktirebilir

Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Akranlarınıza göre daha çabuk yoruluyorsanız, efor sırasında nefes darlığı hissediyorsanız, tek yastıkla yatmakta zorlanıyorsanız bunun sebebini mutlaka araştırın. Bulduğunuz çözümle oyalanmanız tanıyı geciktirebilir. Bazen, bu tanının gecikmesi tedavi fırsatının büyük ölçüde kaçmasıyla da sonuçlanabilir” dedi.

Şok diyet uyarısı: Hızlı kilo kaybı sağlığınızdan etmesin!

Yaz ayları yaklaşırken hızlı kilo verme isteği artıyor. Ancak uzmanlar, şok diyetlerin bağışıklık sisteminden kalp sağlığına kadar pek çok riski beraberinde getirdiğini vurguluyor.